Eskiden Günümüze İletişim ve Haberleşme Araçları
Günümüz teknoloji ve iletişim çağında bizler iletişim
kurmak ve haberleşmek için pek fazla zahmet çekmiyoruz. Tek bir tıkla ve tek
bir tuşla binlerce kilometre uzağımızdaki insanlarla rahatlıkla iletişim kurabiliyoruz.
Çünkü gelişen bilgisayar ve telefon teknolojileri
iletişim kurmamızı oldukça kolaylaştırıyor. Ama eskiden insanlar iletişim kurma
ve haberleşme konusunda bizim kadar şanslı değillerdi. Fakat yine de o insanlar
da birbirleriyle iletişim kurmak için bir çaba göstermişler. Hatta o insanların
çabalarının bugünkü iletişim teknolojisinin temeli olduğunu söylemek yanlış
olmayacaktır.
Bu yazıda eskiden telefon yokken insanların nasıl
iletişim kurduklarını, birbirleriyle nasıl haberleştiklerini inceleyeceğiz. Detaylı
bir inceleme yapmadan önce eskiden kullanılan iletişim araçlarının bir
listesini görelim ve daha sonra ayrıntılı bir şekilde o iletişim araçlarını yakından
tanıyalım.
Eskiden, Telefon Yokken İnsanlar Nasıl İletişim Kuruyorlardı?
Tarih boyunca kullanılan iletişim ve haberleşme araçları
genel olarak aşağıdaki listede olduğu gibiydi. Bu listenin tam liste olmadığını
hatırlatmak gerekir. Çünkü bu listeye eklemeler yapılabilir.
- İşaret ve Resim Çizmek
- Dumanla Haberleşme
- Posta Güvercinleriyle Haberleşme
- Denize Şişe Bırakma
- Davulla Haberleşme
- Ulak/Haberci Göndermek
- Mektup İle Haberleşme
- Radyo İle Haberleşme
- Telgraf İle Haberleşme
- Telefon İle Haberleşme
- İnternet Teknolojileri İle Haberleşme
Şimdi bu listede verdiğimiz iletişim ve haberleşme
araçlarının detaylarını ve tarihçelerini açıklayabiliriz.
1-
İşaret ve Resim Çizmek:
Özellikle Mısırlılar bu yöntemi çok kullanmışlardır. M.Ö
3000 civarında yaşayan Mısırlılar, duvarlara çeşitli insan, hayvan ve bazı
şekil ve sembollerden oluşan figürler çizmişlerdir.
Henüz yazının icat
edilmediği o zamanlarda insanlar yaşadıkları şeyleri ya da anlatmak
istediklerini duvarlara resmetmişlerdir. Böylece kendilerinden sonraki
insanlarla bir iletişim kurmuşlar ve ciddi bir tarih bırakmışlardır.
2-
Dumanla Haberleşme:
Dumanla haberleşme de çok eskiden kullanılan iletişim
yöntemlerinden bir tanesiydi. Tam olarak tarihinin ne zamana kadar dayandığı
net bir şekilde bilinmese de Çinliler ve Kızılderililer tarafından
kullanıldıkları bilinmektedir.
Dumanla haberleşme yönteminde bir yerde yakılan ateşin
dumanının kontrollü bir şekilde yükseltilmesiyle bir iletişim sağlanıyordu
fakat bu yöntem net bir iletişim sağlamıyordu ve verdiği mesajlar oldukça
kısıtlıydı.
Bu yöntem daha çok bir uyarı niteliğindeydi. Örneğin bir
yerden yükselen duman o yerde bir sorun ya da bir tehlikenin olduğunu haber
vermekteydi. Bu dumanları gönderen ve alan görevliler bulunmaktaydı. Dumanla
haberleşmede iletişim kurmak için yüksek tepeler tercih edilirdi. Böylece
görülmesi daha kolay olurdu.
3-
Posta Güvercinleriyle Haberleşme:
Posta güvercinleriyle haberleşme bilinen eski iletişim
yöntemlerinden bir tanesidir. Tam tarihi bilinmese bile ilk kullanımının M.Ö
1200’lü yıllara kadar dayandığı tahmin edilmektedir.
Güvercinlerle haberleşme sağlamak için güvercinler özel
olarak yetiştirilmektedir. Belli bir seçme ve eğitim işlemlerinden geçen
güvercinler mesaj iletmek için kullanılmaktadırlar.
Bu iş için güvercinlerin tercih edilmesinin ise özel bir nedeni vardır. Çünkü güvercinlerin sahip oldukları özellikler sayesinde çok uzaktan da bırakılsalar yönlerini rahatça bulabilmektedirler. Güvercinlerin bu yön bulma özelliklerinin onların çok iyi koku alabilmelerine dayandıranlar da vardır. Yani güvercinler çok iyi koku alabildikleri için geldikleri yerin kokusunu takip ederek yönlerini bulabilmektedirler.
Bu iş için güvercinlerin tercih edilmesinin ise özel bir nedeni vardır. Çünkü güvercinlerin sahip oldukları özellikler sayesinde çok uzaktan da bırakılsalar yönlerini rahatça bulabilmektedirler. Güvercinlerin bu yön bulma özelliklerinin onların çok iyi koku alabilmelerine dayandıranlar da vardır. Yani güvercinler çok iyi koku alabildikleri için geldikleri yerin kokusunu takip ederek yönlerini bulabilmektedirler.
4-
Denize Şişe Bırakma:
Denize şişe bırakmak daha çok gemicilerin kullandıkları
bir yöntemdir. Bilindiği gibi bir kağıda bir not yazılır ve o kağıt katlanıp
bir şişenin içerisine konulur. Daha sonra bu şişe denize bırakılır. Böylece bu
şişeyi bulan kişiye bir not, bir mesaj iletilmiş olur.
Denize şişe bırakma yönteminin denizciler tarafından yardım istemek ya da dost bulmak amacıyla kullanıldıkları bilinmektedir. Günümüzde de hâlâ bunu bir gelenek olarak sürdüren insanlar olduğu gibi farklı bir deneyim ve anı yaşamak isteyen insanlar da bu yöntemi kullanmaktadırlar.
Denize şişe bırakma yönteminin denizciler tarafından yardım istemek ya da dost bulmak amacıyla kullanıldıkları bilinmektedir. Günümüzde de hâlâ bunu bir gelenek olarak sürdüren insanlar olduğu gibi farklı bir deneyim ve anı yaşamak isteyen insanlar da bu yöntemi kullanmaktadırlar.
5-
Davulla Haberleşme:
Davul çalarak haberleşmenin de tarihi oldukça eskidir.
Daha doğrusu davulun tarihi oldukça eskidir desek yerinde bir ifade olacaktır.
Davul farklı şekillerde de olsa, benzer bir yapıyla ilk
olarak Mısırlılarda görülmektedir. Onların iletişim amacıyla kullanıp
kullanmadığı bilinmese de, davulu bir iletişim aracı olarak Afrikalıların
kullandıkları bilinmektedir. Afrikalılar bir takım özel vuruş sayılarıyla
şifreledikleri davul vuruşlarıyla kendi aralarında bir çeşit iletişim
kuruyorlardı.
Davulla haberleşmenin günümüzde de hâlâ devam ettiğini
söylemek yanlış olmayacaktır. Zira Ramazan aylarında sahur vakti davul
çalınması da bir çeşit iletişimdir ve bizlere sahur vaktinin geldiğini haber
verir. Yine Anadolu’da köy düğünlerinde gelen misafirler davulla karşılanır. Böylece
davulun çalması yeni misafirlerin geldiğinin bir işaretidir.
6-
Ulak/Haberci Göndermek:
Ulak kelime anlamı olarak “haber götüren kimse, haberci” anlamlarına gelmektedir. Ulak ile
mesaj göndermenin de tarihi oldukça eskidir.
Ulaklar zamanlarının güvenilir kimseleridir. Aldıkları
mesajları, götürmeleri gereken yere canları pahasına götürürler. Bunu yaparken
de oldukça hızlı bir şekilde yaparlar. Yani ulakların hızlı ve güvenilir
olmaları gerekmektedir.
Ulaklık görevi Osmanlı’da da oldukça önemli bir görevdi. Bu
görev için özel bir teşkilat bile kurulmuştu. Ulaşım, haberleşme ve gizli
bilgilerin ulaştırılması konusunda ulaklara büyük görevler düşüyordu.
Ulakların görevlerini günümüz kurye ve kargo şirketlerine
benzetebiliriz. Bilindiği gibi günümüzde kuryeler paketleri bir yerden alıp bir
yere güvenli ve hızlı bir şekilde teslim etmektedirler. Bu da ulaklıkla aynı
işlevi yapmak demektir.
7- Mektup
İle Haberleşme:
Mektubun tarihi de oldukça eskidir. Mektubun tarihinin
ilk çağa kadar dayandığı bilinmektedir. Bilindiği gibi mektup bir kâğıt ya da kâğıt
türünde herhangi bir şeye, iletilmek istenilen mesajın yazılması ve onun istenilen
kişiye ulaştırılması esasına dayanır.
Mektupla haberleşme de eskiden oldukça önemliydi. Mektup hem
kişisel hem de resmi olarak büyük önem arz ediyordu. Hatta mektup zaman
içerisinde bir edebi tür olarak yerini aldı.
Günümüzde mektubun yerini e-mail dediğimiz elektronik postalar almış durumda. Fakat yine de gerek resmi işlemlerde gerekse özel olarak kişiler arasında mektuplaşma devam etmektedir.
8-
Radyo İle Haberleşme:
Radyonun tarihi 1850’li yıllara dayanmaktadır. Radyonun babası
olarak bir İtalyan olan Guglielmo Marconi kabul edilir. Marconi’nin bulduğu
radyo sinyallerinin iletimini, ondan sonra gelen bazı bilim adamları
geliştirmiştir ve günümüzdeki radyo sistemlerinin temeli atılmıştır.
Radyo hem dünyada hem de ülkemizde bir zamanlar çok
önemli bir iletişim ve haberleşme aracı olarak kabul ediliyordu. Televizyonun bu
kadar yaygın olmadığı zamanlarda radyolar büyük öneme sahipti. Radyo üzerinden
haber, duyuru gibi halkı ilgilendiren programlar yapıldığı gibi radyo tiyatrosu,
radyo eğlencesi gibi çeşitli eğlence programları da yapılırdı.
Radyo günümüzde de yerini korumakla beraber gelişen
görüntü teknolojileri nedeniyle artık eski önemini kaybetmiştir.
9- Telgraf
İle Haberleşme:
Telgrafın ilk olarak 1830’lu yıllarda “Samuel Morse”
tarafından icat edildiği bilinmektedir. Morse, kendi adını verdiği bir alfabe
geliştirmiştir ve bu alfabeyi kullanarak elektrik telleri üzerinden mesaj
iletimi sağlanmıştır.
Telgrafın çalışma prensibinde iki merkez vardır ve bu iki
merkez arasında işaretler aracılığıyla, elektrik telleri üzerinden bir iletişim
sağlanır. Bahsedildiği gibi telgrafa özel bir alfabe olan Mors alfabesi
kullanılır ve göndericinin gönderdiği mesajlar alıcı tarafından çözümlenir. Böylece
mesaj iletilmiş olur.
10-
Telefon İle Haberleşme:
Telefon ilk olarak 1876 yılında Alexander Graham Bell
tarafından icat edilmiştir. Telefonun icadı telgrafı gölgede bırakmıştır. Çünkü
telefonun icadıyla birlikte ses dalgalarının iletimi, haberleşme ve iletişimi
daha sağlıklı hale getirmiştir.
Ülkemizde de ilk olarak 1911 yılında kullanılmaya
başlayan telefonlar iletişim ve haberleşme de önemli bir yeri doldurmuştur. Telefonların
şimdiki kadar yaygın olmadığı ilk zamanlar, telefonla konuşmak için özel yerler
kurulmuştur. Zaman içerisinde “ev telefonları” adı altında her eve giren
telefon, daha sonra “cep telefonları” adıyla gelişerek ceplerimize girmiştir. Hatta
bilindiği gibi günümüzde telefonlar o kadar gelişmiştir ki artık “akıllı
telefon” olarak hayatımızda vazgeçilmez bir yer tutmuştur.
11-
İnternet Teknolojileri İle Haberleşme:
Eskiden günümüze kadar gelen iletişim ve haberleşme
yöntemlerinin en sonuncusu ve en gelişmişi internet teknolojileri ile
sağlanmaktadır. Özellikle bilgisayarların ve cep telefonlarının inanılmaz
gelişmesiyle birlikte internet teknolojileri iletişimde çok önemli hale
gelmiştir.
İnternetin gelişimini günlük hayatımızda gözlemlemek
mümkündür. Hatta bu yazıyı bile bir internet teknolojisi yardımıyla
okuyorsunuzdur. Bu bile internetin ne durumda olduğunu göstermeye yetecektir.
İnsanoğlu büyük gelişmeler kat etti. Aldığımız yol inanılmaz ama sonuçlarında eskisi gibi duygu yok. Hayatımız daha kolay ama daha asosyal. Hızlı hayat mı yoksa eskisi gibi mektup beklemek mi derseniz ben mektubu seçerim her zaman. Elinize sağlık güzel yazı olmuş.
YanıtlaSilÖncelikle kıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SilDediklerinizde çok haklısınız. Teknoloji işimizi kolaylaştırdı, görünürde bizi yakınlaştırdı ama duygusal olarak da uzaklaştırdı. Bu zamanda en çok samimiyete ihtiyacımız var.