Eskiden Buzdolabı Yokken Yiyecekler Nasıl Saklanıyordu
Buzdolabı Yokken Yiyecekler Nasıl Saklanıyordu?
Buzdolabını kim, ne zaman icat etti?
Yiyecekler Nasıl Saklanırdı/Muhafaza Edilirdi?
Günümüzde buzdolabı, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Evlerimizin olmazsa olmazı ev eşyalarından biri olan buzdolapları pek çok işyeri, ofisler, okullar, marketler vb. gibi pek çok yerde de kullanılmaktadır.
Bizler yaşadığımız çağ itibariyle buzdolaplarıyla doğar
doğmaz tanıştık. Yani hayatımızda buzdolabının olmadığı bir dönem hemen hemen
olmadı. Kendimizde yoksa bile birilerinde mutlaka gördük. Yiyeceklerin
saklanması, soğutulması hususunda pek zorluk çekmedik.
Fakat tarihin her döneminde yaşayan insanlar bu noktada
bizim kadar şanslı olmadılar. Peki, şimdiki modern buzdolapları icat edilmeden
önce insanlar yiyeceklerini nasıl saklıyorlardı ya da soğuk olmasını
istedikleri şeyleri nasıl soğutuyorlardı? Bu yazıda bu soruların cevaplarına
göz atacağız. Fakat öncesinde buzdolabının icat edilişine ve tarihçesine değinmek
faydalı olacaktır.
Buzdolabını Kim, Ne Zaman İcat Etti?
Buzdolabı ya da soğutma/saklama fikrinin ilk ortaya
çıkmasının çok eskilere dayandığı görülür. Yiyecekleri soğutma ya da
bozulmasını engelleme(veya geciktirme) arayışı hep var oldu. Bu yönüyle buzdolabının
tarihçesine baktığımız zaman tek bir mucitten söz etmek zor olacaktır. Çünkü zaman
içerisinde gelişen bir cihaz olmuştur. Fakat ilk olarak somut adımların 1700’lü
yıllara dayandığını söyleyebiliriz.
1748 ve 1758 yıllarında farklı bilim adamları yaptıkları
çalışmalarla buharlaşma mekanizmalarını araştırdılar. Yaptıkları bu deneyler
sonucunda termometredeki derecenin sıfır (0) altına gelebildiğini gördüler. Bu ilk
çalışmalar doğrudan buzdolabı için bir gelişme olmasa da kendinden sonra
gelecek olan bilim adamları için örnek teşkil etti.
1805 yıllarında Amerikalı bir bilim adamı olan Oliver
Evans, bu ilk çalışmaların sonuçlarından yola çıkarak, sıvı yerine buharla
çalışan ilk buzdolabı prototipi tasarladı. Fakat kendisi başka projelerle de
ilgilendiği için buzdolabı üzerinde durmadı. Bu prototipi Perkins adında bir
başka bilim adamına devretti.

1850li yıllara gelindiğinde iyice geliştirilen soğutma
sistemi çeşitli ticari soğutma alanlarında kullanıldı. Fakat evlerde buzdolabı
şeklinde kullanılmadı. Evlerde kullanılabilen ilk buzdolaplarının 1913
yıllarında ortaya çıktığı görülmektedir.
“Dolmere” adındaki bu ürün ilk olarak Chicago’da satıldı.
Fakat ilk olması sebebiyle günümüzdeki gibi estetik ve kullanışlı değildi.
Çünkü dolabın soğutma ünitesi, dolabın üst kısmında yer alıyordu. Bu yönüyle de
bir ev aletinden ziyade bir sanayi makinesi gibi görünüyordu. Fakat dönemine
göre oldukça iyi bir icattı.
Bu tarihten sonraki süreçte, elde edilen bu tecrübelerden
yararlanılarak farklı buzdolapları üretilmeye başlandı. Zaman içerisinde farklı
yerlerde, farklı teknolojilerle gelişerek ve zenginleşerek günümüzdeki modern
buzdolaplarının şeklini aldı.
Buzdolapları İcat Edilmeden Önce Yiyecekler Nasıl Soğutuluyordu?
Ülkemizde özellikle yaz dönemlerinde sıcak havalarda en
çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında soğuk su geliyor. Günümüzde soğuk su ya
da soğuk meşrubat bulmak oldukça kolaydır. Fakat eskiden, yani buzdolapları ve
dondurucular icat edilmeden önce de insanlar soğuk suya ya da meşrubata ihtiyaç
duymuşlardır. Bu ihtiyaçlarını gidermek için de çeşitli yöntemler kullanmışlardır.
1-
Buz Oluşturma:
Buz oluşturma yönteminin eski Mısırlara dayandığı
görülmektedir. Devrin Mısırlı soyluları, çöl sıcağında soğuk bir şeyler
istedikleri zaman bunu buz ile sağlıyorlardı. Çölün ortasında buz oluşturmak
için ise özel bir yöntem kullanılıyordu.
Bilindiği gibi çöl iklimlerinde sıcaklık değişimi
fazladır. Yani gündüzler aşırı sıcak iken geceler de çok aşırı soğuk olur. Bu
durum bilindiği için, o dönemdeki görevli olan köleler, her gece, içlerinde su
dolu olan toprak kapları çölün soğuk olan gecelerinde donduruyorlardı. Sular
tamamen donmuyordu. Sadece üst tabakaları donuyordu. Bu buzlar toplanarak
ertesi gün soyluların soğuk su ya da meşrubat ihtiyacını karşılıyordu.
2-
Kar Toplama ve Depolama:
Bu yöntem adından da anlaşılacağı üzere, kar olan
bölgelerden karın toplanması esasına dayanıyor. Örneğin kışın ya da yazın
yüksek yerlerde biriken karlar toplanıp bir depoda ya da yere kazılan
çukurlarda biriktiriliyordu. Bu sayede soğutma ihtiyacı bu toplanan kardan karşılanmış
oluyordu.
3-
Buz Saklama Yöntemi:
Bu yöntemin Portekizliler tarafından kullanıldığı
bilinmektedir. Buz saklama yönteminde, kış aylarında dağ oyuklarında,
kovuklarda donan sular yerlerinden alınarak yosun ile sarılıyordu. Bu sayede
buzun erimesi engelleniyordu. Yaz geldiği zaman ise, soğuğa ihtiyaç olduğu
zaman bu saklanan buzlardan yararlanılıyordu.
4- Testide
Su Soğutma:
Testi, bilindiği gibi özel bir topraktan elde edilir. Toplanan
toprak bir güzel dövülüp daha sonra elenir. Elenen bu toprak su ile
karıştırılarak özel bir harç elde edilir. Bu harca daha sonra özel şekiller
verilerek testi halini alır. Daha sonra da ateşte pişirilerek kurutulur.
Böylece testi(desti) yapımı tamamlanmış olur.
Özel olarak yapıldığı için bu toprak testiler yaz
aylarında suların soğuk olmasını sağlar. Böylece soğuk su ihtiyacı karşılanmış
olur.
Buzdolapları İcat Edilmeden Önce Yiyecekler Nasıl Muhafaza Ediliyordu?
Eski dönemlerde yani buzdolabı icat edilmeden önce
insanlar yiyeceklerini uzun süre muhafaza etmenin yollarını aradılar. Bunun
için birbirine benzer ya da farklı yöntemler kullanarak yiyeceklerini daha uzun
süre sakladılar. Hatta eskilerden kalan bazı yöntemler günümüzde de hâlâ
kullanılmaktadır.
Buzdolabı yokken kullanılan yiyecek saklama yöntemlerine
birlikte bakalım:
1-
Kurutma Yöntemi:
Kullanılan en eski yiyecek saklama yöntemlerinin başında
kurutma yöntemi gelir. Oldukça basittir ama bir o kadar da sağlıklı ve
faydalıdır.
Kurutma yönteminde amaç, yiyeceklerdeki nem oranının
azaltılarak içerisindeki mikroorganizmaların çoğalmasını engellemektir. Yüksek
sıcaklığa maruz kalan gıdaların içerisindeki su miktarı ortalama %25-30
civarına iner. Böylece içinde mikroorganizmalar barınamaz. Bu da kısa sürede
bozulmasını engeller.
Farklı kurutma şekilleri olsa da bunun en doğal ve kolay
yolu güneş altında kurutmaktır. Eski zamanlarda kullanılan bu yöntem günümüzde
de oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kış hazırlıkları için:
Patlıcan, biber, elma, kayısı, fasulye, üzüm, incir, gibi pek çok sebze ve
meyve kurutulabilir. Bunların yanı sıra balık ve et de kurutulmak suretiyle
saklanabilir.
Ayrıca özel malzemelerle hazırlanan tarhana da yine
kurutularak uzun bir süre saklanır ve kullanılır.
2-
Tuzlama Yöntemi:
Tuzlama yöntemi de oldukça eski yöntemlerden bir
tanesidir. Tuzlamanın da mantığı kurutma mantığıyla aynıdır. Kurutma yönteminde
gıda içerisindeki sıvı doğrudan sıcaklıkla azaltılırken, tuzlama yönteminde ise,
gıda içerisindeki sıvının tuzlar tarafından emilmesi sağlanır. Ayrıca tuz olan ortamlarda
zararlı mikroplar da barınamaz. Bu yönüyle de oldukça sağlıklıdır.
Tuzlama yöntemi ile: peynir, zeytin, turşu, balık, et vb.
gıdalar uzun süre bozulmadan muhafaza edilmiştir. Günümüzde de bu yöntem
kullanılmaktadır.
3-
Tütsüleme Yöntemi:
Tarihi çok eskilere dayanan bir diğer yöntem ise tütsüleme
yöntemidir. Bu yöntemle gıdalar doğrudan ateşte pişirilmez ama ateşin
sıcaklığıyla pişirilir. Böylece hem uzun bir süre bozulmadan muhafaza edilirken
hem de farklı bir lezzet kazanır.
Bu yöntem günümüzde de daha modern teknolojilerle yapılabilmektedir.
Tütsüleme yöntemi ile et, balık, peynir gibi, çeşitli gıdalar uzun süre
saklanabilir.
4-
Konserve Yöntemi:
Konserve yöntemi, günümüzde de sıklıkla kullanılan
yöntemlerden bir tanesidir. Konserve yapılırken öncelikle saklanması istenilen
sebze ya da meyve bir güzel haşlanır. Haşlanma esnasındaki ısı nedeniyle bu
ürünlerdeki mikroorganizmalar büyük oranda yok olurlar. Daha sonra konserve
kutularına hava almayacak şekilde ve uygun yöntemlerle konulduğu zaman bu
yiyecekler uzun süre saklanabilir.
Konservelerin erken bozulma nedenleri arasında uygun
olmayan kapatma şekilleri ya da konserve kabının deforme olması durumları
sayılabilir.
5-
Pişirme Yöntemi:

Pişirme yönteminde de yine gıda maddesine ısı uygulayarak
içindeki zararlı mikroorganizmaların üremesinin engellenmesi temel ilkesi
vardır. Günümüzde özellikle Anadolu’da gördüğümüz “yufka ekmek” yapımı buna en
güzel örnektir. Yapılan hamur, ekmek şeklinde açıldıktan sonra pişirilir ve
uzun bir süre bozulmadan kullanılabilir.
Pişirme yöntemine bir diğer örnek olarak ise et kavurmayı
gösterebiliriz. Eskiden de kullanılan bu yöntem, özellikle kurban bayramından
sonra kullanılan bir yöntemdir. Etler bir güzel pişirilir(kavrulur) ve böylece
uzun süre muhafaza edilirdi.
6- Kar
İle Koruma
Bu yöntem yukarıda verdiğimiz “Kar Toplama” maddesiyle
benzer bir özellik taşır. Kışın toplanan karlar toplanarak içerisine saklanmak
istenen besinler yerleştirilirdi. Bu sayede uzun bir süre (karlar iyice eriyene
kadar) karın soğukluğundan istifade edilirdi.
7- Şeker
İle Muhafaza
Tuzlama yönteminde tuz kullanıldığı gibi burada da
şekerden faydalanılır. Özellikle reçel, marmelat gibi besinlerde şekerden
istifade edilir. Bu sayede de yiyecekler uzun süre bozulmadan saklanabilir.
8-
Yiyecekleri Toprak Altına Gömme
Toprağın altı üstünden daha serin olduğu için bu yöntem
de kullanılmıştır. Özellikle patates, havuç vb. besinler uzun süre saklanmak
istenildiğinde, bir beze ya da kumaşa sarılarak belli bir derinlikteki toprağa
gömülürdü. Buranın serin havası o besinlerin bozulmasını engellerdi.
Eskiden kullanılan yöntemler genel olarak yukarıda
saydıklarımızlardır. Bunun haricinde yörelere göre değişen farklı gıda saklama
yöntemleri de olabilir.
Bir de günümüzün gelişen teknolojisiyle birlikte
kullanılan bazı modern gıda saklama yöntemleri vardır. Onlara da kısaca
değinmek faydalı olacaktır.
Günümüzde Kullanılan Modern Gıda Saklama Yöntemleri
1- Dondurarak
Saklama:
Günümüzde modern teknolojilerle birlikte buzdolapları çok
geliştiği için dondurarak saklama işlemi en çok tercih edilen işlemlerden
birisidir. Hatta sırf yiyecek saklamak üzere “derin dondurucular” piyasada fazlaca
bulunmaktadır. Gıdaların uzun bir süre saklanmasında oldukça etkili ve sağlıklı
bir yöntem olduğunu vurgulamak gerekir.
2- Pastörize:
Özellikle süt ürünlerinde kullanılan bir yöntemdir. Kısaca,
sütün yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılıp sonra tekrar normal sıcaklığına
getirilmesi işlemidir. Burada da yine yüksek sıcaklığa maruz kalan
mikroorganizmalar çoğalamazlar ve ürün uzun süre bozulmadan saklanabilir.
3-Koruyucu
Katkı Maddesi Kullanmak:
Koruyucu katkı maddeleri her ne kadar tavsiye edilen,
sağlıklı olduğu düşünülen bir yöntem olmasa da, özellikle günümüzdeki pek çok
hazır gıdanın uzun süre bozulmadan kalmasını sağlamak üzere kullanılan bir
yöntemdir. Mecbur kalınmadıkça kullanılması önerilmez. Bunun yerine yukarıdaki
doğal saklama yöntemleri tavsiye edilir.
4-
Vakumlama Yöntemi:
Vakumlama; ortamdaki bir havanın çekilmesi anlamına
gelir. Gıda maddelerinin korunmasında kullanılan bir diğer yöntemdir ve oldukça
da faydalı bir yoldur. Çünkü bir ortamda hava bulunmazsa orada mikroplar kolayca
üreyemez bu da o gıdanın ömrünü uzatır.
Günümüzde özellikle buzdolaplarına konulan gıdaların
vakumlanarak konulması tavsiye edilmektedir.
Genel olarak saklama yöntemleri bu kadardır fakat
bunlarla sınırlı değildir. Farklı yöntemler de kullanılabilir.
Hep bir şeyleri saklama merakımızdan derin dondurucular da yetmez oluyor bazen.
YanıtlaSilBazen ihtiyaçtan dolayı saklamak gerekiyorsa da çoğu zaman "biter" endişesiyle saklıyoruz. Fakat paylaşmak en güzeli elbette.
Sil