Eskiden - Saat Yokken Zaman Nasıl Ölçülüyordu?
Eskiden - Saat Yokken Zaman Nasıl Ölçülüyordu? İnsanlar Zamanı Nasıl Belirliyorlardı?
Şimdiki kullandığımız gelişmiş mekanik ve
elektronik(dijital) saatler icat edilmeden önce de insanlar zamanı ölçmek ve
öğrenmek için farklı yöntemler kullanmışlardır.
Aslında zamanı ölçme ve
öğrenmek merakı insanlık tarihinde çok eskilere dayanır ve hatta insanlıkla
yaşıttır bile denilebilir. Bu yüzden tarih boyunca farklı saatler icat edilerek
zaman ölçülmeye çalışılmıştır.
Bu yazımızda, şimdiki kullandığımız saatlerin olmadığı,
icat edilmediği zamanlarda insanların zamanı ölçmek için kullandıkları saatleri
inceleyeceğiz. Bunları;
güneş saati, mum saati, kum saati ve su saati şeklinde ayrıntılarıyla birlikte açıklayacağız.
güneş saati, mum saati, kum saati ve su saati şeklinde ayrıntılarıyla birlikte açıklayacağız.
1-
Güneş Saati / Nedir, Nasıl Çalışır?
Güneş saati nedir sorusuna geçmeden önce kısaca güneş
saatini tarihçesinden bahsetmekte yarar var. Yapılan incelemeler sonucunda
güneş saatinin ilk olarak M.Ö 1500’lü yıllarda Mısırlılar tarafından kullandığı
tespit edilmiştir. Mısırlılar dışında Mayalar ve İnkalar gibi başka medeniyetler
de kullanmışsa da ilk kullananların Mısırlılar oldukları bilinmektedir.
Daha sonraki dönemde yaygınlaşan güneş saatine en çok
önem verenler arasında Müslümanlar da yer almışlardır. Çünkü Müslümanlar Güneş
saatini namaz vakitlerini belirlemek için kullanmışlardır.
Peki, Güneş Saati Nedir?
Güneş saati; yere
dikilen bir çubuğun, güneşin gökyüzündeki hareketine göre oluşturduğu gölgeyi
takip ederek zamanın tespit edilmeye çalışıldığı bir saat türüdür.
Güneş saati icat edildiği zaman itibariyle önemli bir
icattır. Yere belirli aralıkları bulunan bir daire çizilir, dairenin ortasına
da bir çubuk dikilir. Bu çubuğun gölgesinin düştüğü aralıklara göre zaman
belirlenir. Aşağıdaki fotoğrafta gelişmiş bir türünün örneğinde de görüleceği
üzere, güneşin hareketine göre gölge yer değiştirmektedir ve gölge hangi
bölgede yer alıyorsa ona göre zaman belirlenmektedir. Günümüz insanı için güneş
saatinin kullanımı anlamak, işlevselliğini görmek zor olsa da devri için güzel
bir icattır.
Yukarıda da değindiğimiz gibi, güneş saatine Müslümanlar
büyük önem vermişlerdir ve namaz vakitlerini buna göre belirlemişlerdir. Rehber
Ansiklopedisinde yer alan bilgilere göre, İslam âlimlerinden Abdulhak Sücadil
güneş saatini ve kullanılışını şu şekilde anlatmıştır:
“Güneş gören düz bir yere bir daire çizilir. Bu daireye,
Önce Hint Müslümanları tarafından kullanıldığı için ‘Daire-i Hindiyye’ denir.
Dairenin ortasına, çapının dörtte biri kadar uzun, dik bir çubuk dikilir. Bu
çubuğun gölgesi sabah vakti dairenin dışına kadar uzundur ve batı tarafındadır.
Güneş yükseldikçe gölge kısalır. Gölgenin ucunun daireye girdiği noktaya işaret
konur. Güneş gün ortasına gelince gölgenin boyu en küçük olup sonra tekrar
uzamaya başlar ve doğu tarafından dışarı çıkar. Çıktığı noktaya da işaret
konur. Bu işaretlenen noktalar arasındaki daire yayının ortası ile merkez
arasında düz bir çizgi çizilir. Bu oranın gün ortası çizgisi olur. Gölge ucu bu
çizgiye gelirse gün ortası olur. Gölge bu hattan ayrıldığında öğle namazı vakti
başlar. Çubuğun gölgesi, çubuğun boyunun bir veya iki katı kadar daha uzayınca
ikindi vakti başlar.”
Şuan kullanılan namaz vakitleri için her ne kadar güneş
saati esas alınmasa bile güneş saatinin prensipleri kullanılmaktadır. Hatta
bazı ilmihal kitaplarında da öğle ve ikindi namazlarının vaktini tarif ederken
gölge boyu yoluyla hesaplanabileceği yazmaktadır. Ayrıca, saatin bulunmadığı ya
da ezanın duyulmadığı kırsal bir yerde (tarla, ova gibi) namaz kılınacaksa ve
vaktin ne olduğu bilinmiyorsa bu yöntemle vakit tayini yapılabilir.
Güneş saatine Müslümanlar çok önem verdiler dedik. Bunun
örneklerini yapılan bazı camilerde de görmek mümkündür. Müslümanlar namaz
vakitlerini belirlemek için üç farklı güneş saati kullanmışlardır. Bunlar: Yatay güneş saati, dikey güneş saati ve eğik düzlemli
güneş saatidir.
Günümüzde Fatih Camii, Beyazıd Camii, Ayasofya, Sultan
Selim Cami, Süleymaniye Cami, Topkapı Sarayı gibi pek çok yerde güneş saatinin
örneklerini görmek mümkündür.
Güneş saati zamanının ihtiyacını büyük oranda karşılasa
da hatasız olarak zamanı göstermesi bakımından eksik kalıyordu. Çünkü dünyanın
şeklinin elips olması, güneşin ve dünyanın hareketleri, dönencelerin olması
gibi pek çok etken güneş saatinin her zaman düzgünce, hatasız olarak
çalışmasına engel oluyordu. Ayrıca güneş, akşam olduğu zaman battığı için güneş
saati akşam vakitlerinde işe yaramıyordu.
Durumun böyle olması ve güneş saatinin yetersiz kalması
üzerine insanlar zamanı ölçebilmek adına faklı saat türleri icat ettiler.
2- Mum/Ateş Saati:
Şimdiki saatlerin olmadığı zamanlarda kullanılan
saatlerden bir tanesi de mum saati diğer adıyla ateş saati idi. Mum saati,
adından da anlaşılabileceği üzere mumun erimesi ve erime süresi ile zamanı
ölçmek adına icat edilmiş bir saattir. Mum saatinin ilk olarak 10. Yüzyılda
Japonya civarlarında kullanıldığı bilinmektedir.
Mum Saati Nasıl Çalışır?
Mum saatinin çalışma prensibi mumun erimesiyle ya da ateş
yağının azalmasıyla ilgilidir ve farklı türde mum saatleri vardır.
Ateş(mum) saatlerinden bir tanesi resimde de görüleceği üzere, mumun arka tarafında işaretlenen zaman aralıklarının (zaman cetvelinin) ölçülmesi ile hesaplanır. Mum eridikçe ışığın ve mumun kendisi belirli zaman çizgisine gelmektedir. Böylece zaman tespiti yapılmaktadır. Yine aynı şekilde, bölmeli bir kabın içerisine konulan yağın yakılması ile de ateş saati çalışır. Yağın oranının azalması prensibiyle de ateş saati zamanı göstermiş olur.
Ateş(mum) saatlerinden bir tanesi resimde de görüleceği üzere, mumun arka tarafında işaretlenen zaman aralıklarının (zaman cetvelinin) ölçülmesi ile hesaplanır. Mum eridikçe ışığın ve mumun kendisi belirli zaman çizgisine gelmektedir. Böylece zaman tespiti yapılmaktadır. Yine aynı şekilde, bölmeli bir kabın içerisine konulan yağın yakılması ile de ateş saati çalışır. Yağın oranının azalması prensibiyle de ateş saati zamanı göstermiş olur.
Bir diğer mum saati ise, mumun üzerine belirli
aralıklarla yerleştirilen demir çubukların düşmesi mantığıyla çalışır. Resimde
de görüleceği üzere, belirli aralıklarla yerleştirilen çubuklar, mumun oraya
kadar erimesinden sonra yere düşer ve böylece zaman ölçülmüş olur.
Mum saati farklı şekillerde kullanılmışsa da en gelişmiş
mum saatlerini İslam âlimi El-Cezeri yapmıştır. El-Cezeri’nin farklı şekillerde
yapılmış pek çok mum saati bulunmaktadır.
3-
Kum Saati:
Kum saati günümüzde genellikle süs eşyası olarak
kullanılmakla birlikte bazen çeşitli işlerimiz için de kullandığımız bir saat
türüdür.
Kum saatinin tarihçesine baktığımız zaman ilk olarak 8.
yüzyılda Avrupa’da bir papazın icat ettiği görülmektedir. Zamanla gelişerek
devam eden kum saati özellikle 16. yüzyıldan sonra yaygınlık kazanmıştır.
Kum
Saati Nedir? Nasıl Çalışır?
Kum saati: altı ve üstü geniş biçimde olan iki saydam
kabın, ortada ince belli bir kanal ile birbirine bağlandığı ve bu geniş kaplardaki
sıvının ya da ince kumun kanaldan geçerek diğer kaba aktarıldığı ve böylece
zamanın tespit edilmeye çalışıldığı bir saat türüdür.

Kum saatleri genel olarak zamanı ölçmek için kullanılmaz.
Bu yüzden kum saatinin üzerinde belirli zaman dönemleri ya da saat ibareleri
bulunmaz. Daha ziyade belli bir sürenin başlangıcını ve bitişini göstermek
maksatlı kullanılır.
Örneğin bir kum saatinin içerisine konulan kumun, ince kanaldan geçip diğerine boşalma süresi 10 dakika sürüyorsa o kum saati 10 dakikalık bir zamanı ölçmek için kullanılır.
Örneğin bir kum saatinin içerisine konulan kumun, ince kanaldan geçip diğerine boşalma süresi 10 dakika sürüyorsa o kum saati 10 dakikalık bir zamanı ölçmek için kullanılır.
Eski zamanlarda genelde kiliselerde süre tutmak için ya
da gemilerde nöbet süresini belirlemek için kullanılırmış. Ve tabi bu süreler
için özel olarak belirlenmiş kum saatleri varmış.
Kum
Saati Günümüzde Nerelerde Kullanılır?
Günümüzde kum saati genel olarak hediyelik eşya ya da süs
eşyası olarak kullanılmakla birlikte, amacına hizmet ederek zamanı belirlemek
için de kullanılmaktadır. Örneğin bazı yarışmalarda süreyi belirleyen şey kum
saatidir. Ya da kum saati mutfakta kullanılarak bazı şeylerin pişme süreleri
tayin edilmeye çalışılır.
4- Su
Saati Nedir Nasıl Çalışır?
Su saati de eski zamanlarda kullanılan saatlerden bir
tanesiydi. Tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte Mısırlılar döneminde
örnekleri görülmüştür. Fakat tarihi süreçte Yunanlıların bunu geliştirdikleri
bilinmektedir.
Su saatinin çalışma mantığı da biraz kum saatine benzer
bir özelliktedir. Buradaki su dolu bir kabın boşalması ya da boş bir kabın su
ile dolması prensibi kullanılmaktadır. Örneğin dibi delik olan bir kaptan diğer
bir kaba bu delikten su akar. Dolu olan kabın boşalma süresi bir zamanı
belirlediği gibi, boş olan kabın da dolması bir zamanı belirler.
Su saatleri sayesinde daha uzun süreler ölçülebilir. Yani
alt alta konan benzer kaplar sayesinde uzun bir zaman dilimi ölçülmüş olur.
Bir başka kullanım türü de kabın içerisine zaman
aralıklarının işaretlenmesiyle oluşmuştur. Yani bir kabın içerisine zaman
aralıkları işaretlenir ve içi su ile doldurulur. Daha sonra kabın dibindeki
delikten suyun boşalmaya başlamasıyla suyun seviyesi azalır ve zaman
aralıklarının üzerine gelerek zamanı gösterir.
Şunu belirtmek gerekir ki, yukarıda ifade edilen saatler gibi su saati de zamanı tam olarak göstermekte yetersizdi ve zaman zaman sıkıntılar çıkarabiliyordu. Örneğin soğuk bölgelerde suyun donması akışı engellediği gibi, çok sıcak bölgelerde de suyun buharlaşmasıyla su miktarın azalması su saatinin doğru çalışmasını engelliyordu. Ya da deliğin tıkanmasıyla da su saati çalışmıyordu.
Şunu belirtmek gerekir ki, yukarıda ifade edilen saatler gibi su saati de zamanı tam olarak göstermekte yetersizdi ve zaman zaman sıkıntılar çıkarabiliyordu. Örneğin soğuk bölgelerde suyun donması akışı engellediği gibi, çok sıcak bölgelerde de suyun buharlaşmasıyla su miktarın azalması su saatinin doğru çalışmasını engelliyordu. Ya da deliğin tıkanmasıyla da su saati çalışmıyordu.
Yukarıdaki tüm saatler geçmişten günümüze kullanılan zaman ölçme araçları olarak şimdiki kullandığımız saatler
için örnek teşkil ederek temel oluşturmuşlardır. Gelişen teknoloji sayesinde
şimdi kullandığımız mekanik ve elektronik(dijital) saatler icat edilmiştir.
Hiç yorum yok: